19 Ekim 2012 Cuma

Taksim'de kurban katliamı protesto ediliyor (18-25 Ekim)

Bağımsız Hayvan Hakları Savunucuları'nın 18 - 25 Ekim tarihleri arasında Beyoğlu Galatasaray Lisesi önünde yapacakları "Bayrama Evet, Kurbana Hayır" oturma eylemi dün saat 18:00'da başladı. "Bayrama evet, kurbana hayır!" sloganıyla stant kuran ve dövizler, pankartlar taşıyan eylemciler çevreden büyük ilgi gördü. Eylem 25 Ekim'e kadar her akşam 18:00 - 20:00 arası gerçekleştirilecek.


Eylemcilerin yaptıkları açıklama ise şöyle:

"Bizler vejetaryen ve vegan hayvan özgürlüğünü savunan hayvan hakları savunucuları olarak, her yıl gerçekleşen şiddet dolu gerek kurban ve gerekse Noel ya da Şükran Günü adı altında toplu hayvan yaşam sonlandırma geleneği dursun diyoruz. Bir canı kurban etmeden de dini vecibelerinizi yerine getirebileceğinizi unutmayın !

İslam Hukuk Profesörü Sayın Dr. Hüseyin Hatemi’nin kurbana bakışı aynen şöyledir; Bugün, Hacc Mevsimi sırasında dahi, kuzu kasabı olmak ibadet değil, mutlak günahdır ve yaşlı hayvan kesimine de gerek kalmamıştır. Allah, kan değil, sevgi istediğini, Hacc Suresi’nde açıkça beyan etmektedir.

Her aile için aylık mutfak masrafının üçte birinin yoksullara aktarılması, kurban demektir.

Bugünkü kurban uygulaması ise, gaddarlık ve pisboğazlık tezahürüdür. Yahut da kısa süreli et tüketim kooperatifleri kurulmasından ibaret olup, ibadetle asla ilgisi yoktur.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da binlerce ‘can’ boğazlanacak. Milyonlarca hayvanın cansız kanlı bedeni parçalanacak, bir kısmı mangal, bir kısmı kavurma olarak ve derin donduruculara doldurularak stoklanacak. Bu ibadet olamaz !

Böyle bir vahşetin İslam dünyasında yeri olamaz !

Ayrıca günümüzde bilimin ilerlemesi ile etin insan vücuduna yararlı olmadığı gibi zarar verdiği bilinen bir gerçektir. Yapılan bilimsel araştırmalar gırtlak kanseri, gut, romatizma, bağırsak kanseri, kolon kanseri, kadınlarda meme kanseri vb. birçok hastalığın kaynağının et yemek olduğu tespit edilmiştir.

İslam dini, "kurban" ifadesi ile paylaşmayı, zor durumda olanlara yardımı amaçlar. Korku içinde titreyen acı ve ızdırap içinde dehşete düşmüş biçare hayvanları işkence ile öldürmek İslam dininin bir ibadet şekli olamaz.

İhtiyaç sahiplerine ihtiyaçları doğrultusunda yardım etmek ve bunu senede bir kez yapmak yerine bir yaşam şekli haline getirmek sevgi, barış ve merhamet dini olan İslam’a yakışan davranışlardır.

İslam alimleri de fikir birliği içindedirler ki; acı ve korku içinde canı alınmış hayvanın etlerini sunmak yerine, hasta bir çocuğun tedavisine, okula giden bir çocuğun eğitimine, işsiz bir ailenin geçimine destek olmak, sokaklarda aç susuz hayvanlara bir kap su bir kap yemek vermek ve bu gibi davranışlar göstermek kurban ibadetini yerine getirmektir.

Biz vegan ve vejetaryenler; hayvan özgürlüğü ile insan özgürlüğünün birbirinden ayrılmaz şeyler olduğunu düşünüyoruz. Yaşam hakkı bir bütündür.

Öldürmeye, kesmeye, kan akıtmaya vicdanı rahatlıkla elveren insanlar, öldürmeyi kanıksamış insanlar, savaşların, terörün, cinayetlerin de başlıca sorumluları oluyorlar.

Mezbaha kancalarında bacaklarından asılı hayvanları boğazlayanlar, ölümü, öldürmeyi kanıksamış insanlar başka insanları da rahatlıkla öldürebiliyor.

Öldürmenin, can almanın, kan akıtmanın, işkencenin, normal ve olağan, sıradan bir şeymiş gibi gösterilmesine karşı çıkıyoruz.

Ve biz biliyoruz ki, can almak hiçbir zaman normal bir davranış olamaz.

"Kurban bayramı", "Noel" gibi isimler vererek can almayı, kan dökmeyi, vahşeti şölene çevirmek, ÖLÜMÜ kutsamak toplumları şiddete yöneltmektedir. Sizler bu işkence ve vahşeti sergilediğiniz sürece hiçbir zaman ‘bayram” olmayacak.

Bir canlıyı öldürüp, parçalayıp yemeye alıştırılmış bir çocuğun, gelecekte kendi türünün de katili olabileceği şüphesizdir. Sevgi ile yetiştirilmiş, yaşatmasını seven, ölümü hiç bir canlıya reva görmeyen nesiller, özgürlüğü barışı ve kardeşliği çaba bile sarfetmeden bulacaklardır.

Vahşeti durdurmak, kanlı insan tarihinden miras kalmış alışkanlıklarımızdan vazgeçmek, içinde yaşadığımız doğaya ve canlılarına birer tüketim malzemesi olarak bakmamak, doğanın efendisi değil bir parçası olduğumuzu kabul etmek varoluşumuzun devamı için elzem bir zorunluluktur. Aksi halde savaşların, cinayetlerin, doğanın içindeki tüm canlılarla birlikte katledilişinin vahşi sorumluları olacağız. Vahşeti durdurmak için buradan bir kez daha tüm insanlığa çağrımızı yineliyoruz… Bir canlının başka bir canlıya kurban olmadığı özgür, eşit, kardeşçe yaşanacak bir dünya için hayvanları yemekten vazgeçin...

Hayvanlar candır, dosttur. yiyecek, giyim, denek, oyuncak, değildirler..

Ölüm şenlikleri düzenlemek yerine Hayatı Paylaşalım..

Saygı ve Sevgilerimizle"

Bağımsız Hayvan Hakları Savunucuları

FOTO ALBÜM (1. GÜN)

ETKİNLİK GRUBU