30 Mart 2012 Cuma

Savcı Usta: "Mahkeme Dink Kararında Ciddi Hataya Düştü"

Dink davasının savcısı, Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Hikmet Usta, Dink kararını temyiz etti. Usta, 30 sayfalık itirazında Erhan Tuncel ve Yasin Hayal’in Trabzon merkezli olarak faaliyet gösteren örgütün yöneticisi olduklarını yazdı.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesi davasında, İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı ve davanın savcısı Hikmet Usta, mahkemenin "örgüt yoktur" kararını temyiz etti.
Hikmet Usta, 19 Eylül 2011'de verdiği mütalaadaki iddialarına uygun olarak sanıkların Ergenekon'la bağlantılı olduklarını savundu.

"Cinayet, kusursuz bir Ergenekon eylemidir"

Savcının 30 sayfalık temyiz dilekçesinde hayli sert ifadeler var.

Usta, "Hrant Dink cinayeti kusursuz bir Ergenekon eylemidir" diyen dilekçede sanıklar Erhan Tuncel ve Yasin Hayal'in Trabzon merkezli olarak faaliyet gösteren örgütün yöneticisi olduklarını belirtti.

Tuncel ve Hayal'in Trabzon'daki McDonald's'ın bombalanma eylemini gerçekleştirdiği ve Hrant Dink suikastını azmettirdikleri, katil Ogün Samast'ın da bu örgüt yöneticilerinin talimatıyla Dink'i öldürdüğü kaydedildi.

Mahkeme heyetinin tüm sanıkları örgüt üyeliği suçundan delil yetersizliği sebebiyle beraat ettirildiklerini söyleyen Savcı Usta, mahkemenin kararına karşın delillerin örgüt suçlaması için yeterli olduğunu belirtti.

Aynı DNA

Usta, "Ergenekon terör örgütü irtibatı" başlıklı bölümünde, "Sanıkların, Ergenekon davası sanıkları ile eylem ve amaç birliği için de bulundukları, ana yapı Ergenekon ile Trabzon'daki hücresel yapının aynı suç işleme DNA ve gen özelliklerine sahip oldukları anlaşılmaktadır" dedi.

Usta şu noktaları vurguladı:

* Trabzon emniyeti ve jandarmasının ihmali var.

* Trabzon hücresinin faaliyetleri ile Ergenekon'un genel eylem prensipleri arasında fark yok.

* Bu durumun tespiti için cinayet öncesinde sanıklarla ilgili Trabzon Emniyeti'nde istihbari dinlemelere başlanılmasına rağmen her nedense adli dinlemeye geçilmedi.

* Trabzon Jandarması'ndaki durumun daha da vahim.

* Jandarmanın olaydan önce takip ettiği, hatta emniyetten çok daha fazla bilgiye sahip olduğu örgüt hakkında adli ve istihbari hiçbir iletişimin tespitine ve fiziki takibe geçilmedi. Alınan bilgilerin tutanağa geçirilmesine dahi tenezzül edilmemiştir.

* Sanık Erhan Tuncel'in tahliye olduktan sonra "Cinayeti Ergenekon işledi" açıklamaları var. Tuncel, kendi rolünü soyutlayarak genel bilgiler veriyor. Somut bilgi vermekten kaçınıyor.

Usta dilekçede, "Örgüt konusunda mahkeme, tüm eylemleri bölmek ve birbirinden ayrı düşünmek suretiyle ciddi bir hataya düşmektedir. Böylece eylemler belli bir paradigma etrafında değerlendirilememekte ve basitleşmektedir. Bir kolyenin ipinin koparıldığında boncukların dağıldığı gibi örgüt ipi koparıldığında da tüm eylemler anlamını ve özelliklerini yitirmektedir" dedi.

Beraat kararlarının bozulmasını talep eden Usta, mahkemenin yargılama sürecinde olduğu gibi gerekçeli kararında da Ergenekon terör örgütü yapısına değinmemeye, adını bile anmamaya özen gösterdiğini hatırlattı.

Hangi sanıklar? Hangi suçlar?

* Sanıklar Ersin Yolcu, Ahmet İskender, Mustafa Öztürk, Zeynel Abidin Yavuz ve Tuncay Uzundal'ın örgüt üyesi oldukları ve yöneticilerin talimatı ile Dink suikastının gerçekleştirilmesine katıldıkları suçuyla suçlanıyor.

*Sanık Salih Hacısalihoğlu, örgüte üye olmamakla beraber Dink suikastında kullanılan mermileri temin etmek suretiyle örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmekle suçlanıyor.

* Sanıklar Alper Esirgemez, İrfan Özkan, Osman Alpay, Erbil Susaman, Numan Şişman, Şenol Akduman ve Veysel Toprak'ın örgüte üye olmamakla beraber Mc Donalds eyleminden sonra Hayal'i evlerinde sakladıkları ve olay sonrası İstanbul'a kaçması için maddi yardımda bulundukları ve suçu bildirmedikleri için suçlanıyor.

* Sanıklar Yaşar Cihan ve Halis Egemen'in örgüt üyesi olmamakla beraber Mc Donalds eylemi ve Dink suikastı öncesinde ve sonrasında maddi ve manevi destek vaadinde bulunmak suretiyle örgüte bilerek yardım etmekle suçlanıyor.

Savcı Usta, mahkemenin gerekçeli kararını şu şekilde eleştirdi:

"Mahkeme, kamu adına açılan davalarda kendi şüphe sebeplerini yenerken davanın taraflarının ve toplumun da dava hakkındaki şüphelerini yenmeli ve gidermelidir. Aksi takdirde verilen kararın kamunun tepkisini çekmesi ve tartışmaların çıkması anormal karşılanmamalıdır" dedi.

Ergenekon'dan sonra suikastlar bıçak gibi kesildi

Azınlıklara yönelik cinayetlerin 2006-2007 yıllarında yaşandığını ifade eden Savcı, Ergenekon soruşturmalarının 2008 yılında başlamasıyla kaos planları ve suikast eylemlerinin bıçak gibi kesildiğini ifade etti.

"Örgüt var diyorsa delil toplamaya devam etmeli"

Mahkemenin Ergenekon'a bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin örgüte dair kararını beklemesi gerektiğine değinen Savcı, "Mahkeme 'Örgütün var delilin yok' olduğunu düşünüyorsa, delil toplamaya devam etmeli ve savcılığa soruşturma yapılması konusunda yazı yazmalıydı" dedi.

Usta, eksik soruşturma ile hüküm kurulduğu belirterek beraat kararlarının yasaya aykırı olduğunu söyledi ve sanıklar hakkında verilen beraat kararlarının bozulmasını istedi.

Kaynak: Bianet