9 Temmuz 2011 Cumartesi

Sanık değil adalet arayanlar yargılanıyor

Gözaltında işkenceyle öldürülen Nijeryalı Festus Okey davasının 14. duruşması 12 Temmuz'da görülecek. Davada sanık olarak yargılanan polis C.Y., 4 yıldır Okey'in kimlik bilgileri Nijerya'dan getirilememesi nedeniyle tutuksuz yargılanıyor.

Soruşturmalık olan Göçmen Dayanışma Ağı üyesi Ufuk Ahıska, "Okey davası bildiğimiz tüm dillerde adalet arayışının adı oldu" dedi.

Festus Okey 20 Ağustos 2007 yılında şüpheli göründüğü için Taksim Polis Merkezi polislerince gözaltına alındı. Gözaltında gördüğü işkence sonrası C.Y. adlı polisin silahından çıkan kurşunla hayatını kaybetti. Olayla ilgili Beyoğlu 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın 14. duruşması 12 Temmuz'da görülecek. Davanın ilk duruşmasında sanık polisin avukatının "Peki bu Festus Okey değilse" soru üzerine duruşmanın yönü tam 4 yıldır Okey'in kimliğinin tespit edilmesi için Nijerya'dan gerekli evrakların getirilmesinin beklenmesiyle geçti. Usul gereği yargılamaya başlanılabilinmesi için Okey'in Nijerya'dan getirilmesinin beklendiği bunca süre içerisinde cinayetin aydınlatılması için büyük önem taşıyan Okey'in cinayet esnasında üzerinde bulunan ama sonrasında kaybedilen kanlı gömlek ve silinen kamera görüntüleri konusunda hiçbir araştırma yapılmadı.

115 kişi soruşturmalık oldu

Tıkanan yargılamaya tepki göstermek amacıyla davanın ilerleyen duruşmalarında Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Helsinki Yurttaşlar Derneği, Yeryüzüne Özgürlük Derneği, İnsan Hakları Derneği (İHD), İstanbul ve Ankara Baroları üyeleri ile bireysel olarak 115 kişi çeşitli tarihlerde davaya müdahil olma talebinde bulundu. "Mahkeme olayın özü olan en temel insan hakkı olan yaşam hakkının ihlalinin tartışması gerekir. Oysa usule takılarak kimlik bilgilerine takılan mahkeme olayın özüyle uğraşmadığı için adalet duygusunu rencide ettiği ve güveni sarstığı için davaya müdahil olmak istiyoruz" ifadelerinin yer aldığı dilekçeleriyle davaya müdahil olmak isteyenlerin bu talepleri, mahkeme tarafından reddedildi. Mahkeme, 115 kişinin müdahilliğini reddetmekle de kalmayıp, bir cinayetin aydınlatılması için çaba gösteren bunca kişiye adeta "adaletin peşine düşmelerinin cezası" olarak "mahkemeye hakaret ettikleri" suçlamasıyla haklarında soruşturma başlattı. Mahkeme tarafından önlerine çıkarılan bu yargı tehdidine rağmen kendi topraklarında bulunan bir misafirin katledilmesi konusundaki adalet arayışlarından vazgeçmeyenlerin sayısı, her duruşma soruşturma tehdidine rağmen artmaya devam ediyor. 12 Temmuz'da davanın görülmeye başlanacak olan duruşmasında 4 yıldır beklenen kimlik belgelerinin yine getirilmeyeceğinden emin olan duyarlı yurttaşlar, tepkilerini yine müdahillik dilekçeleriyle gösterecek.

'Mahkeme ayrımcılık yapıyor'

Davaya müdahil olma talebinde bulunan ve hakkında soruşturma açılan Göçmen Dayanışma Ağı aktivisti Ufuk Ahıska, davayı adalet mekanizmasının ne kadar işletilmediğine en büyük örneklerden biri olduğunu söyleyerek özetledi. Okey'i öldürmekten sanık sandalyesinde olan polis C.Y'nin hâlâ görev başında olduğuna dikkat çeken Ahıska, "Ailesi ve akrabası olmadığı için Okey'i savunmak dava savcısına kaldı. 4 yıldır sanık avukatının sorduğu 'acaba bu gerçekten Okey mi' sorusuna takılıp kaldı. Davanın böyle bir gerekçeyse kendi özü dışına böyle bir noktaya tıkanıp kalması kabul edilir bir durum değil" dedi. Mahkemenin ayrımcılık yaptığını vurgulayan Ahıska, mahkemenin akrabalık yakınlığı olmadığı için müdahillik taleplerini ret etmesi ve müdahil talebinde bulunan kişiler hakkında başlattığı soruşturmanın davayı uzatma ve zaman aşıma uğratma girişimi olduğunu söyledi.

'Tüm dillerde adalet arayışının adı oldu'

Türkiye'deki müdahillik kavramının da değişmesi gerektiğini belirten Ahıska, "Biz yaşananlar insanlık suçu olduğu için müdahil olduk. Bizim güvenliğimizi korumakla yükümlü olan kolluk güçleri tarafından Okey'e işkence yapılarak öldürülüyor. Onun için bizim müdahilliğimiz kabul edilmelidir" şeklinde konuştu. Davanın bu kadar uzun bir süreye yayılmasından ötürü rahatsızlık duyduğu için müdahil olmak istediğini söyleyen Ahıska, "12 Temmuz'da görülecek 14. duruşmasında da müdahil olmak isteyen kişiler dilekçelerini verecekler. Okey davası unutulacak bir dava değil. Festus Okey davası bildiğimiz bütün dillerde adalet arayışının adı oldu" dedi. Ahıska son olarak mahkeme heyetini olayın özünü incelemeye çağırarak, konuya duyarlı olan herkesi müdahil olmaya davet etti.

'Kadın cinayetleri davalarından farklı ele alınamaz'

Konuya ilişkin görüştüğümüz ve davaya müdahil olduğu için hakkında soruşturma açılan Göçmen Dayanışma Ağı aktivisti Begüm Özden Fırat ise, davaya Türkiye'deki işlemeyen hukuku kabul etmediği için müdahil olduğunu belirtti. Davaya müdahil olma gerekçesini "sistemin işlemeyen adaletine müdahil olmak" olarak tanımlayan Fırat, "İşlemeyen bir adalet var. Ve adalet mekanizması sadece göçmenlere karşı değil genel olarak işlemiyor. Okey davası da hukuk dışı olan davalardan bir tanesi olduğu için müdahil oldum" diye konuştu. Okey davasının kadın cinayetlerinin davasından ayrı ele almadığını vurgulayan Fırat, "Okey'in davasına müdahil olarak diğerlerinin de hakkını savunmaya çalışıyorum" dedi.

Kaynak: DİHA