11 Temmuz 2011 Pazartesi

Adli Tıp'ın Metin Lokumcu yalanı

Trabzon Adli Tıp Kurumu, Metin Lokumcu'nun ölüm nedenine ilişkin raporu açıkladı. Kuruma göre Lokumcu, “kalp ve akciğer hastalığı” nedeniyle yaşamını yitirdi. Adli Tıp Kurumu, polis kalkanlarıyla Lokumcu'nun göğsüne vurulduğu gerçeğini ise görmezden geldi. Avukatlar rapora itiraz edecek. 


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Hopa'daki seçim mitinginde polisin şiddetine maruz kaldıktan sonra yaşamını yitiren Metin Lokumcu'nun ölümüne ilişkin rapor açıklandı. Trabzon Adli Tıp Kurumu'na göre, Lokumcu, “kalp ve akciğer hastalığı” nedeniyle yaşamını yitirdi.

Raporu ETHA'ya değerlendiren Avukat Meriç Eyüboğlu, Trabzon Adli Tıp Kurumu'nun ölüm nedenini araştırırken, gaz ve göğsüne aldığı darbeler arasında bir illiyet bağı olup olmadığını değerlendirmediğine dikkat çekti. Eyüboğlu, rapora itiraz edeceklerini söyledi, “Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu'na dosyanın gitmesini isteyeceğiz” dedi.

POLİS ŞİDDETİNİN TANIKLARI VAR
Rapora itiraz hazırlıklarına başladıklarını söyleyen Avukat Eyüboğlu, Metin Lokumcu'nun eylem sırasında polisin şiddetine maruz kaldığına ilişkin görüntü ve tanıklarının olduğunu söyledi. Eyüboğlu şunları söyledi:

“Metin Lokumcunun o gün olayları yatıştırmak için emniyet güçleriyle konuşmaya çalışırken, kalkanlarla fiziki şiddete maruz kaldığı, polis kalkanıyla vurulduğu, bu nedenle yere düştüğüne ilişkin tanıklar var, artı görüntüler var. Keza kendisi ambulansa alınıp götürülürken üstü yırtılmış bir şekilde göğsünde izler olduğunu gören tanıklar var. Hastaneye gittikten sonra henüz tıbbi müdahale olmaksızın o darbelerle oraya gittiğine ilişkin tanıklar var.
Bunu şu nedenle söylüyorum, raporda deniyor ki, 'evet böyle izler var ama bunlar belki de ölümden sonra canlandırma esnasında olmuştur'. Canlandırma nedeniyle değil, olay anında darbe aldığı, yere düştüğüne ilişkin tanıklar mevcut.

Birincisi bu ikincisi de gaz. Yoğun gazdan etkilendiği, 'ben kötü oldum' dediği, bu nedenle de en yakın ambulansa götürüldüğünü biliyoruz. Ambulansa bindiriliyor, serum takılıyor, sağlıkçılar müdahale ediyor. O esnada ambulansın altına bir gaz daha atılıyor. Kapı kapatılıyor, fakat o gaz giriyor ambulanstan içeriye. Bunun üzerine daha fazla fenalaşıyor ve ambulansla hastaneye götürülüyor. Her şey çok hızlı oluyor ama, gazın onun nefes alışını, solunumunu ağırlaştırdığını biliyoruz, tıbbi olarak da, tanıklarla da.”

RAPOR DARBELERİN ÖLÜMDEKİ ETKİSİNİ GÖZARDI EDİYOR
Avukat Eyüboğlu, Trabzon Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan raporda, ölüm nedeniyle, polisin attığı yoğun gaz ve Lokumcu'nun göğüs, kalp bölgesine polis kalkanlarıyla vurulması arasında bir bağlantı olup olmadığının ele alınmadığına dikkat çekiyor.

“Biz ölümün gazla ve göğüs bölgesine, kalp bölgesine aldığı darbeyle ilgisi olduğunu düşünüyoruz. Ölümüyle bunlar arasında bir illiyet bağı olduğu düşüncesindeyiz. Rapor ise bu illiyet bağı olup olmadığını hiç tartışmıyor” diyen Avukat Meriç Eyüboğlu, raporda ölüm nedeni olarak gösterilen “kalp ve akciğer hastalığı” tanısının da gerçekliği ifade etmediğini kaydetti. Metin Lokumcu'nun akciğer hastası olmadığını söyleyen Eyüboğlu şunları söyledi:

“Rapor, 'kalp ve akciğer hastalığı' diyor. Ailenin akciğer hastalığına ilişkin hiçbir bilgisi yok. Kendisinin akciğer hastası olduğunu ilk kez bu raporla duymuş oldu, bütün yakınları, tanıyanlar. Şu ana kadar akciğer hastalığına ilişkin ne doktora gitmiş, ne ilaç kullanmış. Böyle bir hastalık yok kısacası. Çok uzun yıllar önce kalp rahatsızlığı geçirdiği doğru. Ama tedavi görmüş, ilaç kullanmış ve çok uzun yıllardır bununla ilgili de tedavi almıyor, herhangi bir problemi yok. Şu olabilir tabii ki kalp hastalığı vardır, gaz bunu tetiklemiştir. Biz bu otopsi raporundan tatmin olmadık dolayısıyla rapora itiraz edeceğiz.”

RAPORA İTİRAZ EDECEĞİZ
Trabzon Adli Tıp Kurumu'nun raporuna itiraz edeceklerini söyleyen Avukat Eyüboğlu, “Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu'na dosyanın gitmesini isteyeceğiz. Biz var olan deliller ışığında, tanıkları dinleteceğiz, görüntüleri de sunacağız, ölüm nedenini değerlendirirken, gazla ve göğsüne aldığı darbelerle arasında bir illiyet bağı olup olmadığının değerlendirilmesini isteyeceğiz, asıl talebimizi bu oluşturacak” şeklinde konuştu.

SORUŞTURMA YAVAŞ İLERLİYOR
Soruşturmanın oldukça yavaş ilerlediğine dikkat çeken Avukat Meriç Eyüboğlu, savcı ile bugün görüştüklerini söyledi. Hopa'da bulunan 3 savcıdan 2'sinin tayininin çıktığı bilgisini veren Eyüboğlu, tüm dosyalara tek savcı baktığı için sürecin yavaş ilerlediğini kaydetti. Savcının itirazlarını değerlendirerek üst kurula göndereceği belirten Eyüboğlu, tanıkların dinlenerek soruşturmaya devam edileceğini kaydetti.

Kaynak: Haberlink