28 Mayıs 2011 Cumartesi

Yolun bedelini yaban hayvanlar ödüyor

















ÖLÜM YOLUNA DİKKAT!


Yaban hayvanlarının yaşam alanları insan müdahalesiyle sürekli küçülmektedir. Yaban hayatının yoğun bir şekilde devam ettiği önemli doğa alanlarımızdan birisi Aşağı Büyük Menderes Havzası’dır.
Türkiye’nin en önemli milli parklarından birisi olan Dilek Yarımadası-Büyük Menderes Deltası Milli Parkı birçok memeli, kuş, sürüngen gibi canlıları bünyesinde barındırmaktadır.

Yıllardır bakirliğini hala koruyan Beşparmak Dağları, bir zamanlar Anadolu parslarının yoğun olarak yaşadığı önemli bir doğa alanıdır. Anadolu parsları yaşadığı dönemlerde Beşparmak Dağlarından Dilek Yarımadasına geçerken Söke Ovası’nı kullanmışlardır.


584 km. boyunca geçmiş olduğu bölgelere bereket getiren Büyük Menderes Nehri, çevresinde çok önemli ekosistemleri barındırmaktadır.

Beşparmak Dağları, Büyük Menderes Nehri, Dilek Yarımadası, Bafa Gölü ve Büyük Menderes Deltası binlerce yıldır yaban hayatının birbirleriyle bağlantılı olarak devam ettiği çok önemli doğa alanlarıdır.

Tüm bu doğal alanların ortasında 400 bin dönüm büyüklüğünde Söke Ovası yer almaktadır.

Söke Ovası’ndaki tarlaların arasında birçok kanal, azmak ve eski menderes yatakları olup, buralarda birçok yaban hayvanı bulunmaktadır.

Bu önemli doğa alanlarındaki yaban hayvanları gerek beslenme gerekse barınma amacıyla sürekli hareket halindedir.

Söke Yenidoğan ile Dalyan arasındaki Milas-Bodrum yolu, 30 km. boyunca hem ovayı hem de Dilek Yarımadası ve Beşparmak Dağları’nı ortadan düz bir şekilde böler.

Eski yıllarda yol tek şerit olduğu zamanlarda, yol kenarlarında birçok gözeler ve yolun altında birçok geçitler bulunmaktaydı. Yol çift şeritli olduğunda hem bu gözeler, hem de geçitler yok oldu. Birçok su kuşunun ve su canlısının bulunduğu gözeler yaban hayatı için önemli sulak alanlardı. Yaban hayvanları karşılıklı doğa alanlarına giderken yiyecek arama ve barınma için bu geçitleri kullanıyorlardı. Yeni yol yapılırken yaban hayvanlarının kullandığı bu geçiş koridorları düşünülmediğinden, hayvanlar karayolu üzerinden geçişlerini sağlamaktadır.

Yaban hayvanları tarafından binlerce yıldır devam eden bu döngü karayoluyla bölünse de devam etmektedir.

Ancak bedelini yaban hayvanları ödemektedir.

30 km. boyunca düz bir şeritte giden yolda genellikle gece sürat yapan araçlar tarafından birçok yaban hayvanı çarpılarak yaşamını yitirmektedir.

Yaban hayvanları su içmeye, yiyecek aramaya ve barınaklarına gitmek için karşıya geçmekten başka çare olmadığından, karayolunu kullanmak zorunda kalıyorlar. Buda onların sonunu getirmektedir.

Milas-Bodrum yolu yaban hayatının birbirleriyle bağlantılı olduğu önemli geçiş noktası üzerindedir.

Buradaki yolda hemen her gün birçok türden yaban hayvanı çarpılarak ya da ezilerek ölmektedir.

Çarpılan ve ezilen hayvanlar yoldan geçtiği için sanki suçluymuş gibi davranılmaktadır. Oysa bu döngü binlerce yıldır devam etmektedir. Onlar için geçiş koridorları bırakılmamıştır. Onlarda mecburen karayolunu kullanmaktadır. Şansı olmayanların sonu ölümle sonuçlanmaktadır.

Aslında Dünyadaki birçok ülkede yaban hayvanlarının geçiş noktaları önemsenerek, riskli bölgelere sürücüleri uyaran levhalar konulmaktadır.

Birçok ülkede yaban hayvanlarının geçiş noktalarına karayoluyla bölünmüş doğal alanlar arasına yaban hayatı geçiş koridorları yapılmaktadır.

Bu tür uygulamalar geçiş koridorlarını yapan ülkelerde denenmiş ve yaban hayvanlarının bu geçiş noktalarından geçtikleri tespit edilmiştir.

Yaban hayvanlarını belli bir alanda sınırlandırmak mümkün değildir.Yaban hayvanları ürediklerinde yavrusunu beslemek için avlanmak zorunda olup, besin bulmak için de sürekli yer değiştirmek ve önüne karayolu da çıksa geçmek zorundadır.

Söke-Milas-Bodrum karayolu birçok yaban hayvanının ölümüne neden olmaktadır. Yaban hayvanlarının çarpılmaları sonucunda sürücülerin hayatı da riske girmekte ve birçok maddi hasarlı kaza da meydana gelmektedir.

Söke-Bodrum yolu ölüm yolu olmaktan çıkarılmalıdır. Bu nedenle ilgili kurumların yaban hayvanları için gerekli uyarı levhalarını yol kenarlarına koymaları, uygun bölgelere geçiş koridorlarını yapmaları ve gece yapılan yolculuklarda sürücülerin süratten kaçınmaları, büyük ölçüde yaban hayvanlarının ölmesini engelleyecek ve sürücülerinde güvende olmalarını sağlayacaktır.

EKOSİSTEMİ KORUMA VE DOĞA SEVENLER DERNEĞİ (EKODOSD) - KUŞADASI