7 Mayıs 2011 Cumartesi

"Kanal İstanbul, Yürürlükteki Kanunlara Bile Uygun Değil"

Ekinci: Kanal İstanbul, kenti daha da plansız hale getirir. İstanbul'un ekolojisini, topografyasını, kültürel ve sosyal yapısını alt üst eder. Buna yürürlükteki imar hukuku da şehircilik hukuku da engeldir.


Eski Mimarlar Odası Genel Başkanı Oktay Ekinci, bianet'e yaptığı açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün (27 Nisan) açıkladığı "Kanal İstanbul" projesinin gerçekleşme imkanı bulunmadığını söyledi.


Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü'nden ders veren Ekinci Cumhuriyet gazetesinde de köşe yazıyor. Ekinci'nin açıklamasından satırbaşları şöyle:


* Başbakan Erdoğan'ın 27 Nisan'da proje açıklayacağını duyduğumda, İstanbul'u yeniden ele alacağını, çökmekte olan tarihi dokusunu kurtaracağını, binaları depreme dayanıklı hale getireceğini, planlı kentleşme sağlayacağını, yeni bir imar düzeni getireceğini ummuştum. İktidara yeniden aday olan bir siyasi liderin İstanbul için söylemesi gerekenler bunlardı. Açıklamasını duyunca hüsrana uğradım.


* Kanal İstanbul, İstanbul'un mevcut planlarını bir geçersiz kılar. İstanbul'u daha da plansız hale getirir. Gerçek bir tehlike olmaktan ancak petrol boru hattıyla kurtulacak olan petrol taşımacılığını tankerlerle götürmek, kentin ekolojisini, topografyasını, kültürel ve sosyal yapısını alt üst eder.


* Buna bir proje bile diyemiyorum. Başbakan'ın önerdiği fikir, İstanbul'un geleceği açısından büyük riskler taşıyor. Bu, kentin kurtuluş umudunu ortadan kaldıran, üzerinde çok fazla düşünülmemiş bir öneriden ibarettir.


"Hukuksuz bir öneri"

* Bu önerinin gerçekleşme şansı yoktur. Yaklaşık 450 uzmanın beş yıl çalışarak ürettikleri Metropolitan Planlama dengelerine aykırıdır. Beş yıllık planın reddedilmesi demek, kenti plansız hale getirmek olur. Buna yürürlükteki imar hukuku da şehircilik hukuku da engeldir. Bu öneri ancak hukukun olmadığı bir ülkede gündeme gelebilir.


* Başbakan'ın önerisi, ileri demokrasiyi bırakın normal demokrasiyle de çelişiyor. Proje öncesi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın görüşü alındı mı? Topbaş'ın bu önerilere ne yorum yaptığı sorusuna yanıt bulamıyorum. Kadir Bey ortada yok.


* Normal demokrasilerde böyle bir fikir kentin belediye meclisinde tartışılır, belediye meclisinin kentin planlarıyla ilişkisini doğru kurması için üniversiteler ve meslek kuruluşlarından uzmanlar davet edilir. Bırakın demokrasiyi, monarşik bir ülkede bile bir hükümet başkanı "Ben karar aldım, böyle bir proje ilan ediyorum, siz gelin, katılın, destek verin" diyemez.


* Başbakan "Hayalimdeki projeydi" diyor ama bu fikir üç yıldır Türkiye'nin gündemindeydi. 70'li yıllarda eski Başbakan Bülent Ecevit de böyle bir proje açıklamıştı. O dönem proje raftan kalktı çünkü petrolün boru hatlarıyla tartışılması dünyanın kabul ettiği bir anlayıştı.


"Uluslararası petrol taşımacılığının fikri mi?"

* Samsun-Ceyhan Petrol Boru Hattı, petrolün boğazlardan geçmeden Akdeniz'e aktarılması için düşünülmüş, doğru bir projedir. Bunun yerine petrolü tankerlerle taşımaya yönelmek ve bunun için kenti alt üst etmek akla mantığa uygun değil. Acaba bu fikir, uluslarası petrol taşımacılığının bir fikri mi?


* Kanalın etrafında yeni bir şehir yaratılacağı açıklandı. Bunalımda olan inşaat sektöründe yeni olanaklar yaratılacak. Ancak İstanbul konuta doydu, daha fazla yüklenmemek gerekir. İstanbul'a yeni yükler yüklemek, akla uygun olmayan bir fantezidir. Bunu bir seçim fantezisi olarak görüyorum. Maliyeti bile ortaya çıkmadan ilan edildi.


* Bir kentin kurtuluşunu, toplumun gelecek umudunun çılgınlıklara bağlanması, gerçek çılgınlıktır.


Kaynak: Bianet